07 Ağustos 2025’te Sudan’ın El-Ubeyyid kenti yakınlarında, güvenilir yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre, en az 27 yerinden edilmiş sivilin infaz edilerek öldürüldüğü ortaya çıktı. Olayın ardından, üst düzey askeri yetkililerin, cesetlerin resmi olmayan bir alana gömülmesi ve olayın tıbbi olarak belgelenmesinden kaçınılması yönünde talimat verdiği bildirildi. Bu, Sudan ordusunun sivillere yönelik sistematik ihlaller zincirine eklenen yeni bir kara sayfa niteliğinde.
Geçmişten Bugüne Süregelen İhlaller
Sudan ordusu, geçmişte de sivillere karşı ağır suçlar işlemekle suçlandı. Özellikle Darfur, Güney Kordofan ve Mavi Nil bölgelerinde belgelenmiş toplu infazlar, zorla kaybetmeler, toplu tecavüzler ve köylerin sistematik olarak yakılması gibi ağır insan hakları ihlalleri hafızalarda tazeliğini koruyor.
Uluslararası insan hakları örgütleri, ordunun geçmişte kimyasal silah kullanımına dair ciddi raporlar yayımlamış; özellikle Darfur’daki bazı saldırılarda sivillerin kimyasal ajanlarla hedef alındığına dair bulgular paylaşılmıştı.
Gizleme ve Dezenformasyon Politikası
Sudan ordusu, işlediği suçların üzerini örtmek amacıyla sistematik olarak dezenformasyon kampanyaları yürütüyor. 9 Ağustos 2025’te yayımlanan resmi açıklamalarında, ordunun Nyala ve Faşir bölgelerine yönelik bombardıman iddialarını “asılsız” ilan etmesi ve yabancı savaşçı kullanıldığı suçlamalarını reddetmesi, bu stratejinin en güncel örneği olarak görülüyor.
Ancak sahadaki tanık ifadeleri, uydu görüntüleri ve bağımsız medya raporları, ordunun saldırılarında yabancı paralı askerlerden ve yasaklı mühimmatlardan yararlandığına işaret ediyor.
Uluslararası Topluma Çağrı
Bu son gelişmeler, Sudan’da devam eden savaşın yalnızca askeri cephede değil, insanlık vicdanında da sürdüğünü gösteriyor. 27 sivilin infaz edilmesi, sadece bir sayı değil; her biri evinden, yurdundan edilmiş, hayatta kalmaya çalışan insanların hikâyesi.
Uluslararası toplumun, Sudan ordusunun işlediği bu ve önceki suçları bağımsız soruşturmalarla ele alması ve sorumluların yargılanmasını sağlaması acil bir zorunluluktur.
Bu sessizlik devam ettikçe, Sudan ordusunun “gizli mezarlıkları” artacak ve adalet, sadece kağıt üzerinde kalacaktır.

0 Comments