Yenidoğan çetesi mağduru aile konuştu!

 

“Yenidoğan çetesi” mağduru Erol çifti, TRG Hospital Hastanesi yüzünden bebeklerinin beyin kanaması geçirdiğini, yüzde 100 işitme kaybı olduğunu ve bebeklerinin fiziksel sıkıntı yaşadığını belirtti. 

“Yenidoğan çetesi” mağduru Erol çifti, bebeklerinin beyin kanaması geçirdiğini, yüzde 100 işitme kaybı yaşadığını ve bebeklerinin TRG Hastanesi nedeniyle fiziksel sıkıntı içinde olduğunu belirtti. Erol çifti, mağdur oldukları doktorun hala görevde olduğunu söyledi.

Doktor Fırat Sarı liderliğindeki “yenidoğan çetesi” nedeniyle 12 bebek hayatını kaybetti.

Dosyada adı geçen 47 şüpheliden 22’si tutuklanırken, mağdur ailelerden Erol çifti yaşadıklarını anlattı.

Erol çiftinin açıklamaları şöyle:

– “Şimdi size oğlumun TRG Hastanesi yüzünden nasıl engelli kaldığını anlatacağım. Oğlum 35. haftada 2 kilo 700 gram olarak dünyaya geldi. Çok sağlıklıydı.

Tek sorunu akciğerlerinin tam gelişmemiş olmasıydı. Aniden küvöze koyacağız dediler.

Kadın doğum uzmanımız Figen Hanım bize ‘Bebeğiniz çok sağlıklı doğdu. Üç güne kadar buradan çıkmazsa çıkarın’ dedi. ‘Tamam’ dedik.

Çünkü bu tür olaylar daha önce de yaşandı. Daha önce de onların başına geldi. TRG Hastanesi’nde daha önce de yaşandı.

YIKICI TELEFON: ÇOCUĞUNUZUN KALBİ DURDU

– Yılbaşı gecesi, ikinci gece, çocuk küvözdeyken, sabah 4’te bizi aradılar ve “Çocuğunuzun kalbi durdu, her şeye hazırlıklı olun.” dediler.

Biz de olanlara şaşırdık. Aceleyle hastaneye gittik. Hastaneye gittik, hastanede doktor yoktu.

Yani çocuğuma müdahale edebilecek bir doktor yoktu. Yoğun bakım doktoru yoktu. 7/24 orada olması gereken bir doktor da yoktu. Ayrıca bize durumu açıklayabilecek kimse de yoktu.

Bu yüzden bir şekilde doktora ulaşmaya çalıştık. Hastane müdürü doktoru aradı ve bir şekilde ona ulaştı. Mehmet Gürül adında bir doktorla konuştuk.

“Siz hastanede değilsiniz, bu çocuklara bir şey olduğunda nasıl müdahale ediyorsunuz” dediğimde “Çocuklar mı?” dedi, “Hemşireleri görüntülü arayıp ne yapmaları gerektiğini söylüyoruz.”

Doktor yılbaşı günü hastanede değildi. Daha sonra, ‘O zaman çocuğumu eve götürüp bana anlatsaydın, böylece müdahaleyi evde yapabilirdim’ dedim.

“PARA İÇİN HİÇBİR ŞEY YAPAMAZLAR”

– Mehmet Gürül’den epikriz raporu istedim. Hastanede olmadığı için bana epikriz raporu veremedi, imzası gerekiyordu. Gürül hemşirelerden birini telefonla arayıp epikriz raporu yazdırdı.

Bu da bir suç. Gürül bana, ‘Başka bir hastaneye götürürsen bu çocuk yolda ölür. Çok tehlikeli ve sıkıntılı bir çocuk.’ dedi. ‘Çocuğumu sana canlı teslim ettim. Nasıl bu kadar sıkıntıda olabilir?’ dedim.