Davutoğlu'dan Soylu'nun İstifa Etmesine Tepki
Dün akşam İçişler Bakanı Süleyman Soylu'nun istifa etmesi, farkılı görüs ve tepki aldı. Tepki verenler arsında olan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Süleyman Soylu'nun istifa etmesi ve sonasında olan bazı olaylar değerlerndirmede bulundu. Davutoğlu, sosyal medya hesabı üzerinde bir video olarak görüşlerini paylaştı.
Sokağa çıkma yasağın kararının doğru olduğunu ama yanlış zamanda ilan edildiğini söyleyen Ahmet Davutoğlu, " Bakanlar arasında koordinasyon yapılmadan bu karar alınmıştır. En basit akıl bile saat 22:00'de açıklanan bir sokağa çıkma yasağının 2 saat içinde halkı sokağa dökeceğini öngörebilirdi. Krizin içinden geçerken sokağa çıkma yasağının kendisi kriz olmuştur." diye ifade etti.
İçişler Bakanı Süleyman Soylu'nun sokağa sadece 250 bin kişi çıktı demesi kabul edilmeyen özür olduğunu belirten Davuoğlu su ifadeleri kullandı: Sayın İçişleri Bakanı sadece 250 bin kişi sokağa çıktı diyerek olayın büyütülmemesini ima etmesi doğru bir tutum değildir. Çünkü Sağlık Bakanı 1 kişinin 16 kişiye bu hastalığı yayabildiğini ifade etmiştir dolayısıyla 250 bin kişi takriben 4 milyon kişiye bu hastalığı yaymış olabilir.
Ahmet Davutoğlu, Soylu'nun hatalı olduğunu kabul etmesi Cumhurbaşkanı'n tarafından ceza uygulanması gerektiğini düşünerek "Süleyman Soylu ‘hata bana aittir’ dedi. Madem ki, hata kabul edilmiştir bu Sayın Cumhurbaşkanı düzeyinde de ifade edilmeli ve bir daha bu hatanın tekerrür etmeyeceğinin garantisi halka verilmelidir." dedi.
Konuşmasına devam eden Davutoğlu şöyle konuştu: Türkiye'de de dünyada da böylesi bir istifa süreci ve sonrasında da bu istifanın kabul edilmediğinin ilan edilmesi bir ilktir. Kurumlar arası, makamlar arası iletişimsizlik ve güven sorunu vardır.
Ahmet Davutoğlu, Türkiye'de düşük profilli bakanlar isteniyor söyleyerek " Bir konuda kararı kim alacak, sonuçlarına kim katlanacak belli değil. Böyle bir karar alınmadan cumhurbaşkanıyla koordine edilmemiş olması kabul edilebilir değil. Türkiye'de en ciddi kararlar, o kararların birince derece muhatapları olan bakanlar tarafından değil, dar bir kadro tarafından alındığı intiba verilmektedir. Türkiye'de düşük profilli bakanlar istenmektedir, göze batmayan devlet yöneticileri istenmektedir. Tek bir yüksel profil olması ve herkesin o yüksek profil altında sadece o yüksek profilin prestiji ve imajı için çalışması istenmektedir. Türkiye'de bakanlıklar düşük profille yönetilecek makamlar değildir." diye çarpıcı bir açıklamada bulundu.
0 Comments